Ben Erkeğim...

ben erkeğim,

iş yerinde köle, dağda askerim.

yatak odasında aslan olmam beklenir, oturma odasında kedi.

Ağlamaya hakkım yoktur. korkmaya da.. ne üzülebilirim ne de kederlenirim. okşanamam. sevilemem. dağ gibi durmalı, devrilmemeliyim.

pembe de sevemem. etek de giyemem.

kanalizasyonları ben temizlerim. tuzlada ben ölür, maden ocağının altında ben kalırım.

bu toplumun tüm pis işlerini ben yaparım.

herkesin "neden şiddet görenler hep kadınlardır?" diye sorduğu, sorguladığı bir çağda yaşıyorum. bunun üzerine teoriler vardır. makaleler yazılır araştırmalar yapılır.

ama kimse sormaz?

neden tüm tinerciler erkektir?
----yazısı için uludağ sözlük yazarı "tariktuna"ya teşekkür ederim.----

Yorumsuz!!!

YORUMSUZ
Adı : Ahmet Burak.
Baba Adı : Recep Tayyip.
Ana Adı : Emine.
Doğum Tarihi : 04.0...7.1979.
Medeni Hali : Evli(23.02.2001).
Askerlik Durumu : ÇÜRÜK…

Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük oğlu Ahmet Burak Erdoğan’ın, aldığı çürük raporuyla askere gitmediği ortaya çıktı. Rize Güneysu Askerlik Şubesi’ne kayıtlı Ahmet Burak Erdoğan, 2000 yılında Kasımpaşa Deniz Hastanesi’nden verilen raporla çürüğe ayrıldı.

Ahmet'e rapor veren Adli Tıp uzmanı; Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nde genel müdür yardımcısı oldu, Ahmet'inde orada "gemicikleri" var!

Acun! Yok Böyle Yalakalık!

Acun beyfendimiz, aylardır fragmanını döndürdüğü, dünyaca ünlü starlarla anlaştığı "Yok böyle dans" programını ertelemiş. Nedeni şuymuş efendim: " yüce efendimiz başbakanımızın annesi ölmüş" ... İyi de sayın Acun, başbakanımızın annesinin yasını niye bütün ülke tutuyoruz? Bu ülkede hergün bir anne eşi tarafından şiddetle öldürülüyor, eşinden sağ kurtulan anneler trafiğe ya da hastalığa yenik düşüyorken, biz niye 86 yaşındaki bir kadının yasını tutuyoruz. Hea her ölen anne için ertelenecekse bu program eyvallah, ama yok sadece efendimiz RTEnin annesi için erteleniyorsa sorarlar adama "niye bu yalakalık?", "Sen de mi satılmış medyanın bir üyesi oldun acaba?"...

Yavuz Okumuş 

Dedeler

Nasıl bir hataya düştüm ben kanki
bir piçlik olduğu belliydi sanki
yine de inatla tıkladım linki
Ansızın karşıma çıktı dedeler

Notbuğum kitlendi, sigortam attı
nişanlım görünce yüzüğü attı
Manzara o denli, öyle berbattı
cinsel hayatımı yıktı dedeler

hayatım değişti, oldum bir ezik
beynime nakşoldu o makus müzik
böyle ilişkiyi reddeder fizik
nasıl birbirine tıktı dedeler

en gencinin dahi yetmiştir yaşı
umarım hepsinin kalkar naaşı
eğildi çükümün o mağrur başı
bak yine canımı sıktı dedeler

Ctrl alt del gelmiyor kafi
tüh size, o yaşta eşcinsel bafi
tez günah çıkarıp edin telafi
ahali sizden çok bıktı dedeler

Tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan?

senelerdir süre gelen bir sorunsaldır. bilim adamlarının bile bununla ilgili demeç vermişliği vardır. ama biz üşenmedik kalem kağıt halkın içine daldık;

apaçi grubuna sorduk = tavuğu sikene sorun dediler.

hacı nermin nineye sorduk = aaaa çok ayıp deyip ağzını baş örtüsüyle tuta tuta kaçtı.

esra ceyda'lara sorduk = horozdan çıkar dediler. iyi düşünün deyip. kikir kikir gülmeye başladılar.

kılıçdaroğlu'na sorduk = belgelerle gelecem dedi. abi sana da bi şey sorulmuyo ha dedik.

döndük ahmet çakar'a sorduk = eğer horoz adamsa ki adamdır. çıkıp her şeyi açıklasın dedi. kim kimden çıkıyor millet merak ediyor dedi.

ali ağaoğlu'na sorduk = tavuktan çıkar dedi. buralara kümesler yapacam. buralarda yemlikler buralarda folluklar olacak. herkes rahat rahat yumurtlamak ister dedi. yaptım olacak hahahaha dedi

son olarak sorunun ana kaynağına yani kümese indik ;

evet tavuğa sorduk; cevabı şimdiki kadınlara ders niteliğindeydi.

beyim bilir.


***uludağ sözlük yazarı "kukla"ya yazısından dolayı teşekkür ederim. karyazad...

Hocam

son zamanlarda en çok duyduğum sitelerden biri de hocam sitesi. herkes sürekli sitede geçen anılarından, topladıkları puanlardan, profiline bakanlardan ve hocam rajonundan  konuşuyor. insan da ister istemez merak ediyor ve üye olmak istiyor. ama hocam öyle herkesi hemen kolayca almıyor. bir sıralamaya koyuyor ve üye olmak için sıranın size gelmesini beklemeye zorluyor.

Gitmek mi dedin?

   Böyle gitmek, gitmek değildir sen bunu çok iyi biliyorsun. Aklımda gözlerin, yüreğimde sevgin ve gittiğim her yerde, kurduğum her cümlede sen varken sen buna gitmek diyebiliyor musun?
                                                                                                                                        karyazad

Bir Şehit Annesinden

“Oy oğlum, kuzum, ciğerim. Kanı yerde kalmasın. Ben şehit annesiyim ağlamayacağım. Ölüyorlar yerde kalıyor kanları, ölüyorlar yerde kalıyor...Niye böyle yapıyor hükümet, niye öcünü almıyor yavrularımızın. Ben oğlumun öcünü alırım. Şehidim, bebeğim, kuzum. Yanıyorum, içim yanıyor. İki tane oğlum var onlar alırlar öcünü, iki askerim daha var, oğlumun öcünü alacaklar. Oğlum şehit oldu, şehit annesiyim. Ağlamayacağım, düşmanları sevindirmeyeceğim. Mardin'e gönderin beni silahını bana verin. Nasıl kıydılar oğluma”

Bir fıkra yeter durumumu anlatmaya...

“Bir gün tilki ormanda nefes nefese koşuyormuş. Karşısına çıkan kaplumbağa; “Tilki kardeş ne bu telaş? Tilki de; “Ormana maliyeciler gelmiş, şimdi bir bakarlar bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk, dünyanın vergisini yazarlar…” demiş. Bunu duyan kaplumbağa telaşla yürümeye başlamış. Onu telaşlı gören leylek; “ Hayrola kaplumbağa kardeş ne bu telaş?” diye sormuş. Kaplumbağa da; “Maliyeciler ormanda, bende ev, hanımda ev, çocuklarda ev, yakalanırsak dünya vergi alırlar.” Dediğinde leylek de hemen uçuşa geçmiş. Ağaçların üzerinden maymun seslenmiş; “ Leylek kardeş ne iş? Bu ne acele?” diye sorunca Leylek de; “Bende yazlık, hanımda yazlık, çocuklarda yazlık, vergi borcundan batarız…” Maymun bunu duyar duymaz koşarak ağaçtan ağaca atlamaya başlamış. Biraz ilerledikten sonra aniden durmuş, kendi kendine; “ İyi de ben niye kaçıyorum ki, benim kıçım açık, hanımın kıçı açık, çocukların kıçı açık…” demiş…