- Hayır... Sen yalnız mısın ki?
+ Bilmem öyleyim heralde. Yalnız olmasam kendimi bu kadar dinlemeye vaktim olur muydu?
- İnsan bazen dinlemeli kendini.
+ Peki ya istemiyorsam... Kalabalıklarda saklayabilir miyim ki kendimi kendimden?
- Saklayamaz mısın?
+ Sen dinler misin kendini?
- Sık sık...

- Çoook... Sen değil misin?
+ Mutlu muyum? Değilim sanırım.
- Niye?
+ Olmak istediğim yerde değilim.
- Nerede olmak istiyorsun ki?
+ Bilmem...
- Sen bilmezsen kim bilecek?
+ Bilmem...
- Peki neyi biliyorsun?
+ Mutsuz olduğumu.
- Hayatından memnun değil misin?
+ Değilim... Sen memnun musun?
- Çook...
+ Yapmak istediklerini yaptın mı hep?
- Pek çoğunu... Sen?
+ Hiçbirini...
- Niye bu kadar karamsarsın? Daha çok vaktin var.
+ Var mı?
Bir süre sessizlik oldu. Düşündüm. Bu saatten sonra yapabilir miyim istediklerimi diye. İçkimden bir yudum aldım ve devam ettim.
+ Var sanırım vaktim. Ama nerden başlamalıyım işe?
- En çok ne istiyorsan oradan başlamalısın.
+ Peki istemek yeterli mi?
- Çoğu zaman.
+ Senin her istediğin oldu mu hayatta?
- Olmadı.
+ Niye bu kadar mutlusun?
- Her istediğim için ayrı ayrı çaba gösterdim.
+ Ama hepsi olmadı...
- Çaba gösterdim. Elimden geleni yaptım. Sen çaba göstermediğin için yapamadıklarının sorumlusu sensin. Ama ben çaba gösterdiğim için yapamadıklarımın sorumlusu ben değilim.
+ Peki sen kimsin?
- Sanırım olmak istediğin kişiyim...
+ Olabilir miyim peki?
- Dediğim gibi daha çok vaktin var.
+ O zaman hadi içelim...
Yavuz Okumuş