Yeni yasayla Rize Üniversitesinin adı " Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi", Kayseri Üniversitesinin adı "Abdullah Gül Üniversitesi", Zonguldak Karaelmes Üniversitesinin adı " Bülent Ecevit Üniversitesi", Konya Üniversitesinin adı " Necmettin Erbakan Üniversitesi" şeklinde değiştiriliyor.
Hoşgeldin sevgili okurcuğum... Sanma ki burada ufkunu aydınlatıyorum, geleceğine ışık tutuyorum, hayata bakışını değiştiriyorum... Ben burada sadece kendi düşüncelerimi sadebir dille kalema alıyorum... Beklentilerini yüksek tutma diye söylüyorum bunu sana... Sonra uyarmadı deme... Hadi bakalım iyi eğlenceler dileyip seni yazılarımla başbaşa bırakıyorum...
30 Mart 2012 Cuma
7 Mart 2012 Çarşamba
FETİH 1453
Son zamanların en çok konuşulan filmi hakkında baktım ki ben hiç konuşmamışım. Sonra dedim ki benim neyim eksik? Yazayım bende bişiler.
Öncelikle filmi eleştirirken Fatih Aksoy'un sinema geçmişini de göz önünde bulundurmayı ihmal etmeyeceğim. Malum Fatih Aksoy "çılgın dershane" ve "recep ivedik" filmlerinden sonra hepimizi şok ederek Fetih 1453 filmini çekmişti. Haliyle bu film hepimizde merak uyandırdı. Bende filme ilk gün gidenlerdenim. Bende uyandırdığı merakı siz düşünün artık. Ama avantajım şu olduk ki; " Fatih Aksoy göz önünde bulundurarak beklentilerimi olabildiğince düşük tuttum". dolayısıyla düşük beklenti karşısında böyle bir yapımla karşılaşınca insanın bi taktir edesi geliyor.
14:53 gibi bir saatte ilk sunumunu yapan filmin afişini kesinlikle çok beğendim. Hatta beni filme sürükleyen en büyük etken diyebilirim.
Filmde gözüme batan en büyük eksik senaryoydu sanırım. (ki en temel eksik). 165 dakika olan filmde türkiye şartlarının üstünde efektler kullanılmış ama elinde adam akıllı bir senaryo olmayınca onlar da çok anlamsız kalmış. Senaryoda eksiklik olduğu kadar gereksiz sahne de çoktu. yani sanki işin biraz kolayına kaçılmıştı.
İnsanlar genel olarak oyunluğun vasat olduğunu söylemişler ama ben çok da öyle düşünmüyorum. ya ben oyuncudan anlamıyorum ya da bu insanlar çok şey biliyor.
İzlerken olduğu gibi yazarken de sıkıldım ve kısa geçiyorum. Türkiye de türünün tek örneği olması açısından destekliyorum bu filmi ve sonrasında çekilecek olan filmleri.
Öncelikle filmi eleştirirken Fatih Aksoy'un sinema geçmişini de göz önünde bulundurmayı ihmal etmeyeceğim. Malum Fatih Aksoy "çılgın dershane" ve "recep ivedik" filmlerinden sonra hepimizi şok ederek Fetih 1453 filmini çekmişti. Haliyle bu film hepimizde merak uyandırdı. Bende filme ilk gün gidenlerdenim. Bende uyandırdığı merakı siz düşünün artık. Ama avantajım şu olduk ki; " Fatih Aksoy göz önünde bulundurarak beklentilerimi olabildiğince düşük tuttum". dolayısıyla düşük beklenti karşısında böyle bir yapımla karşılaşınca insanın bi taktir edesi geliyor.
14:53 gibi bir saatte ilk sunumunu yapan filmin afişini kesinlikle çok beğendim. Hatta beni filme sürükleyen en büyük etken diyebilirim.
Filmde gözüme batan en büyük eksik senaryoydu sanırım. (ki en temel eksik). 165 dakika olan filmde türkiye şartlarının üstünde efektler kullanılmış ama elinde adam akıllı bir senaryo olmayınca onlar da çok anlamsız kalmış. Senaryoda eksiklik olduğu kadar gereksiz sahne de çoktu. yani sanki işin biraz kolayına kaçılmıştı.
İnsanlar genel olarak oyunluğun vasat olduğunu söylemişler ama ben çok da öyle düşünmüyorum. ya ben oyuncudan anlamıyorum ya da bu insanlar çok şey biliyor.
İzlerken olduğu gibi yazarken de sıkıldım ve kısa geçiyorum. Türkiye de türünün tek örneği olması açısından destekliyorum bu filmi ve sonrasında çekilecek olan filmleri.
Yavuz Okumuş
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)