Hoşgeldin sevgili okurcuğum... Sanma ki burada ufkunu aydınlatıyorum, geleceğine ışık tutuyorum, hayata bakışını değiştiriyorum... Ben burada sadece kendi düşüncelerimi sadebir dille kalema alıyorum... Beklentilerini yüksek tutma diye söylüyorum bunu sana... Sonra uyarmadı deme... Hadi bakalım iyi eğlenceler dileyip seni yazılarımla başbaşa bırakıyorum...

15 Temmuz 2012 Pazar

Ahmet Yıldız is my family...

             

    Ahmet Yıldız 15 Temmuz 2008 de cinayete kurban gitmişti. Dondurma almak için dışarı çıktığı bir gece göğsüne isabet eden 3 kurşunla öldürüldü Ahmet Yıldız. Onu öldürmekle yargılanan babası ise hala firari. Peki neden öldürüldü Ahmet Yıldız?
    Ahmet Yıldız başaralı bir öğrenciymiş. Dindar bir ailede büyümüş olması nedeniyle ailesine olan saygısı her zaman korumuş. Onların baskısı altında hep kendi olmaya çalışmış. Pozitifmiş, herkesi sevebilecek kadar yürekliymiş.  Miş'li cümleler kuruyorum hep. Çünkü Ahmet Yıldız'ı basından tanıdım ben... Bloglarda okudum, sözlüklerde öğrendim.

   Bir gün aşık olmuş Ahmet. Çok sevmiş birini. Neleri göze almış onun için. Ama farklıymış onun aşkı. Çünkü karşı cinsine değil hemcinsine aşıkmış. Sadece kendisini ve sevdiğini ilgilendiren bu durumu hazmedememiş kimileri. Kimileri diyorum da yabancı değil onlar da. Ahmet'i ailesi... Töre demiş ailesi namus demiş, ahlak demiş. Gelip öldürmüş Ahmet'i sanki öldürmek daha ahlaklıymış gibi gay olmaktan. İşte ben böyle tanıdım Ahmet Yıldız'ı. Haber başlıklarında gördüm " Türkiye'nin ilk eşcinsel namus cinayeti" diye.



    Şimdi düşünüyorum da ne kadar saldırganız bizden olmayanlara. Tahammül edemiyoruz. Töre, namus gibi değerler için ne kadar kolay harcayabiliyoruz bir insanı. Sanki töreler daha değerliymiş gibi bir insanın canından. 

    Ahmet Yıldız belki çok iyi bir öğrenci, çok iyi bir evlat, çok iyi bir arkadaş, çok iyi bir abi, çok iyi bir insandı.Ama sadece gay olması bazı homofobikler için onu öldürmeye yeterli bir sebepti. Özellikle de ailesi için... Nasıl oluyor da töreler insanların evlatlarından daha değerli olabiliyor? Anlayabilen var mı?

   Bugün öldürülüşünün yıl dönümü ve hala bugün de en büyük temennimiz adaletin yerini bulması, katilinin ve buna sebep olanların yakalanabilmesi...

                                          AHMET IS MY FAMİLY...



Yavuz Okumuş

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Unutmadık!!!


Asım Bezirci
Asaf Koçak
Ahmet Özyurt
Asuman Sivri
Yasemin Sivri
Behçet Aysan
Belkıs Çakır
Carina Cuanna
Edibe Sulari
Erdal Ayrancı
Serpil Canik
Gülender Akça
Gülsüm Karababa
Handan Metin
Hasret Gültekin
Huriye Özkan
Yeşim Özkan
İnci Türk
Menekşe Kaya
Koray Kaya
Mehmet Atay
Serkan Doğan
Metin Altıok
Muammer Çiçek
Muhlis Akarsu
Muhibe Akarsu
Murat Gündüz
Nesimi Çimen
Nurcan Şahin
Özlem Şahin
Sait Metin
Sehergül Ateş
Uğur Kaynar
...


1 Temmuz 2012 Pazar

Çok Alışmıştık...

 
   Çok alışmıştık ona, terkedilmişliğin ağırlığı çöktü üzerime... 5 gece bizi yalnız bırakmayan adam bir anda çekip gidiverdi. Sezon  finali dedi. Ama aslında bu bir final değil yalnız gecelerin başlangıcıydı bizim için.
 
   Çok alışmıştık ona, onunla öğrenmeye... Hayatımız boyunca hiç düşünmeyeceğim konuları düşünmeye başlamıştık onunla. Çay, kedi gibi konuların bile ne kadar ilgimizi çekebileceğini gördük onunla.

   Çok alışmıştık ona, onun o kimi zaman sert, kimi zaman muzip, kimi zaman cesur üslubuna... Yalnızlığımızı gideriyorduk onu dinleyerek, onunla öğrenerek, onunla eğlenerek, onunla gülerek...

    Kendi eliyle çekip çıkardığı sıkıcı gecelere bırakarak gidiyor bizi... Ama giderken de yapıyor kıyağını... Şebnem Ferahla veda ediyor bize... Haliyle bu da unutulmaz kılıyor finali.
   
     Bu durumda yalnız kalmadığımız bütün geceler için Kraliyet Ailesine teşekkür ederek beklemek düşüyor bize. Verdiği aranın çabuk geçmesi dileğiyle hayatı sokaklarda yaşayarak bekliyoruz tekrar başlayacağı günü. Sonuçta ne diyor baba:" HAYAT SOKAKLARDA"...


Yavuz Okumuş