Sigaramı
söndürdükten sonra son yudumumu da aldım biramdan. Şişeyi oturduğum koltuğun
sağ yanına bıraktım diğer boş şişelerin yanına. Yeni bir sigara yakmak için
ayaklarımı uzattığım sehpaya doğru eğildim. Paketin boş olduğunu fark ettim.
Hayatta beni iki şey çok kızdırırdı. Birincisi bu saatte biten sigara, ikincisi
sevişirken çok gürültü yapan yan komşum. Geriye yaslandım, gözlerimi kapadım.
Uyumam için illa yatağımda olmam gerekmiyordu. Her an, her yerde uyuyabilirdim.
Tam dalmak üzereydim ki kapının zili ile irkildim. Çok şaşırmıştım. Uzun zaman
olmuştu kapım çalmayalı. Nasıl çaldığını bile unutmuştum. Kapıcı dahi uğramazdı
bana. Tekrar kapadım gözlerimi, birinin ışığı yakmak isterken yanlışlıkla
çaldığını düşündüm. Fakat bir daha çaldı kapı. Yavaşça kalktım yerimden, ağır
ağır kapıya ilerledim. Kim olduğunu bile sormadan açtım kapıyı. Öylece baktım
kapıdakine hiçbir şey demeden.
“ Ben geldim.”
“ Hoş geldin ama
sen kimsin?”
“ Önemli mi?”
“ Değil. Neden
geldin?”
“ Yalnızlığını
bölmeye geldim.”
Ayakkabılarını
çıkarıp fırlattı kenara. Sanki kendi eviymiş gibi rahattı. Direk salona doğru
ilerledi defalarca gelmiş gibi eve. Hemen gittim arkasından cebindeki
sigarasını ve cep telefonunu çıkarıp sehpanın üzerine bıraktı. Sertçe oturdu
koltuğa. Kim olduğu önemli değildi ama sigarasının olması iyiydi. Hiç sormadan
paketinden bir sigara alıp yaktım. Hemen yanı başına oturdum. Yaslandım geriye,
kapadım gözlerimi… Dudaklarımda hissettiğim sıcaklıkla açtım gözlerimi. Dudakları
dudaklarımdaydı.
“ Ne yapıyorsun?”
“ Yalnızlığını
bölüyorum.”
“ Neden?”
“ İstemez misin?”
“ İstemem…”
Geri oturdu yerine.
Etrafı süzdü bir süre. Sonra bana baktı. Gözlerimin tam içine. Çok güzel
gözleri vardı. Elleriyle saçlarını geriye doğru taradı.
“ Niye? Niye
istemezsin?”
“ İstemem işte. Alışmışken
yalnızlığa, istemem gelip bölmeni, gidersin sen de bir gün. Gelip böldüğün
yalnızlığıma terk eder gidersin beni.”
“ Bir şans ver,
belki ben gitmem?”
“ Bir gün gidersin.
Yarım kalır o zaman her şey. Şimdikinden daha ağır gelir yalnızlık. Beni alıştırırsın
sana, sonra sensizlikte boğarsın beni. Yalnız uyandığım her günü zehir edersin
bana. Alışırsam sıcaklığına, sen gidince üşürüm. O yüzden sen ne şimdi gel, ne
de bir gün git.”
Yavaşça kalktı
yerinden. Cep telefonunu koydu cebine. Sigarayı da almak için eğildi. Vazgeçti sonra.
“ Sigara kalsın” dedi. Odanın kapısına kadar ağır ağır ilerledi. Döndü bana
baktı. Çıktı odadan. Kapının kapandığını duyunca anladım gittiğini. Yaslandım geriye
kapadım gözlerimi. Yalnızlığımla kaldığım yerden devam ettim uyumaya.
Yavuz Okumuş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder